Benzer bir hikaye de bende var.
Yıl 1979, üniversiteyi kazanıp, Karabük'ten İstanbul'a geldim.
Eylülde okula başladım, sınıf arkadaşlarımla tanış olduktan sonra, öğleden sonra çalışabileceğim bir iş aradığımı söyledim. Laleli'de bir muhasebe bürosuna yönlendirdi bir arkadaşım.
Mali müşavir İrfan abi, benimle biraz sohbet ettikten sonra bana;
- Seni gözüm tuttu, akıllı bir çocuğa benziyorsun, ne kadar maaş istiyorsun diye sordu.
Benim size maaş söylemem doğru olmaz, ben size ne faydam olabileceğini ölçecek ve değerlendirecek durumda değilim, siz ne takdir ederseniz dedim
ve ertesi günü işe başladım. Bir ayın sonunda o günkü asgari ücretin yarısını verdi.
Ben birinci sınıfı bitirene kadar orada çalıştım. Bu arada unuttum yazmayı; işletme okudum.
Yaz tatilinde izin alıp memlekete gittim. 2. sınıfa başladığımda, İrfan abi beni tekrar çağırdı, yine yarım gün gel dedi,
Tamam gelirim, yarım gün çalışır tam gün maaş isterim dedim.
Çünkü artık satacak bir tecrübem vardı…
Yıl 1979, üniversiteyi kazanıp, Karabük'ten İstanbul'a geldim.
Eylülde okula başladım, sınıf arkadaşlarımla tanış olduktan sonra, öğleden sonra çalışabileceğim bir iş aradığımı söyledim. Laleli'de bir muhasebe bürosuna yönlendirdi bir arkadaşım.
Mali müşavir İrfan abi, benimle biraz sohbet ettikten sonra bana;
- Seni gözüm tuttu, akıllı bir çocuğa benziyorsun, ne kadar maaş istiyorsun diye sordu.
Benim size maaş söylemem doğru olmaz, ben size ne faydam olabileceğini ölçecek ve değerlendirecek durumda değilim, siz ne takdir ederseniz dedim
ve ertesi günü işe başladım. Bir ayın sonunda o günkü asgari ücretin yarısını verdi.
Ben birinci sınıfı bitirene kadar orada çalıştım. Bu arada unuttum yazmayı; işletme okudum.
Yaz tatilinde izin alıp memlekete gittim. 2. sınıfa başladığımda, İrfan abi beni tekrar çağırdı, yine yarım gün gel dedi,
Tamam gelirim, yarım gün çalışır tam gün maaş isterim dedim.
Çünkü artık satacak bir tecrübem vardı…