Şirket dışında işlerim vardı.
Çıktım işlerimi halletmek için ancak işler uzun sürdü.
Fabrikaya döndüğümde saat 5'e çeyrek var. 5'de fabrika paydos ediyor.
Fabrikanın giriş kapısında iki müdür arkadaş karşıladı.
Biri diğerine;
- Söylemiştim son dakikada da olsa gelir
Evet insan işini severse, tam olarak sahiplenirse son dakikada da olsa işe gelir.
Şimdiye kadar bir çok işyerinde çalıştım, başlangıçta düşük kademelerde, sonrasında ise yönetim dediğimiz üst kademelerde. Bir kaç işyerinde de genel müdürlük yaptım.
Bazı işyerlerini çok sevdim, patronunu, çalışma arkadaşlarını, yapılan işi, gelirini, bana verilen değeri, şirkete olan katkımı, işyerinin kültürünü...
Bu işyerlerinde işe gitmediğim çok nadir olmuştur. Hatta bazı işyerlerine hafta sonu, çalışma olmadığında, çalışan kimse olmadığında dahi gidiyordum. Yerime geçip bir kahve içiyor. Biraz işlerime bakıyor sonra çıkıyordum.
Bazı işyerlerimi ise hiç sevmiyor, her gün zoraki gidiyordum.
Sevmiyordum, bazen laf sokmak için fırsat arayan patronunu sevmiyordum, bazen işe yeterince katkı veremediğimi düşünüyordum, bazen şirketin çalışma kültürü bana uygun olmuyordu, bazen şirketin bana olan katkısını (Bilgi, beceri seviyemi arttırma açısından) yeterli görmüyordum ve hayat ziyan oluyor gibi geliyordu. Bazen de gelirini sevmediğim için diğer her şey kötü geliyordu.
Yine de işe gidiyordum çünkü faturaların ödenmesi gerekiyordu, gidiyordum çünkü başka alternatifim yoktu. Ama bu işyerlerinde alternatif arayışlarım sürekli vardı ve iyi olmasına bile gerek yoktu farklı olması yeterliydi, farklı bir işyeri bulduğum zaman bu iş yerini terk ediyordum.
Toplamda 16 işyerinde çalıştım. Bir gün çalıştığım işyerleri de oldu bunları saymadım :)
İş hayatı bazen keyifli ama çoğunlukla da mücadeleyle geçiyor, hemen hepimizde olduğu gibi.
Keyifli çalışacağınız, katkı sunabileceğiniz bir işyerinde çalışmanız dileğiyle.
Çıktım işlerimi halletmek için ancak işler uzun sürdü.
Fabrikaya döndüğümde saat 5'e çeyrek var. 5'de fabrika paydos ediyor.
Fabrikanın giriş kapısında iki müdür arkadaş karşıladı.
Biri diğerine;
- Söylemiştim son dakikada da olsa gelir
Evet insan işini severse, tam olarak sahiplenirse son dakikada da olsa işe gelir.
Şimdiye kadar bir çok işyerinde çalıştım, başlangıçta düşük kademelerde, sonrasında ise yönetim dediğimiz üst kademelerde. Bir kaç işyerinde de genel müdürlük yaptım.
Bazı işyerlerini çok sevdim, patronunu, çalışma arkadaşlarını, yapılan işi, gelirini, bana verilen değeri, şirkete olan katkımı, işyerinin kültürünü...
Bu işyerlerinde işe gitmediğim çok nadir olmuştur. Hatta bazı işyerlerine hafta sonu, çalışma olmadığında, çalışan kimse olmadığında dahi gidiyordum. Yerime geçip bir kahve içiyor. Biraz işlerime bakıyor sonra çıkıyordum.
Bazı işyerlerimi ise hiç sevmiyor, her gün zoraki gidiyordum.
Sevmiyordum, bazen laf sokmak için fırsat arayan patronunu sevmiyordum, bazen işe yeterince katkı veremediğimi düşünüyordum, bazen şirketin çalışma kültürü bana uygun olmuyordu, bazen şirketin bana olan katkısını (Bilgi, beceri seviyemi arttırma açısından) yeterli görmüyordum ve hayat ziyan oluyor gibi geliyordu. Bazen de gelirini sevmediğim için diğer her şey kötü geliyordu.
Yine de işe gidiyordum çünkü faturaların ödenmesi gerekiyordu, gidiyordum çünkü başka alternatifim yoktu. Ama bu işyerlerinde alternatif arayışlarım sürekli vardı ve iyi olmasına bile gerek yoktu farklı olması yeterliydi, farklı bir işyeri bulduğum zaman bu iş yerini terk ediyordum.
Toplamda 16 işyerinde çalıştım. Bir gün çalıştığım işyerleri de oldu bunları saymadım :)
İş hayatı bazen keyifli ama çoğunlukla da mücadeleyle geçiyor, hemen hepimizde olduğu gibi.
Keyifli çalışacağınız, katkı sunabileceğiniz bir işyerinde çalışmanız dileğiyle.